Table Of Content
Kadınlarda saç dökülmesi erkeklere oranla daha az görülse de kadınların %30’u yaşamı boyunca bir kez saç dökülmesi ile karşı karşıya kalır. Genellikle 35-40 yaşlarında kadınların %25’inde, 40 yaş üzerinde ise %50’sinde saçlarda dökülme görülebilir. Ayrıca bir de 50-60 yaş aralığında kadınların çoğu menopoza bağlı olarak saç dökülmesi yaşamaktadır.
Kadınlarda saç dökülmesinin en büyük nedeni genetik faktörler olsa da vitamin eksiklikleri, hormonal dengesizlikler, stres ve kaygı, tiroit problemleri, doğum kontrol ilacı kullanımı, hamilelik gibi farklı nedenlerle de saç dökülmesi görülmektedir. Bunun yanı sıra kadınların saçlarına uyguladıkları çeşitli uygulamalar da saç dökülmesi sürecine etki etmektedir.
Kadınların yüzde doksanında dökülme saç derisinin tümünde görülür. %10’nunda ise erkeklerde olduğu gibi saçın ön ve yan kısımlarında açılma görülür. Anca tam anlamıyla erkeklerdeki gibi bir kelleşme görülmez. Kadınlarda saç dökülmesinin geç fark edilme nedeni ön saç çizgisinin çoğunlukla korunuyor olmasıdır. Saç dökülmesi daha çok incelme ve seyrelme şeklinde ilerler.
Kadınlarda saç dökülmesi bazen ergenlik döneminde de başlayabilir. Saç dökülmesine adet düzensizliği, akne, tüylenmede artış gibi durumlar da eşlik ederse mutlaka hormonal değerlerin takip edilmesi gerekir. Kadınlarda saç dökülmesinin nedenleri kalıcı ve geçici olmak üzere ikiye ayrılır.Kalıcı saç dökülmelerini tetikleyen nedenler şöyledir;
Kadınlarda saç dökülmelerini geçici olarak arttıran nedenler ise şöyledir;
Bu nedenlerin yanı sıra kadınlarda saç dökülmesini arttıran ya da saç kalitesini azaltan bir diğer neden de kadınların saçları için uyguladığı bazı işlemlerdir. Saçları yoğun ısıya maruz bırakmak, sık sık saç boyatmak, bazı saç kremleri, kalıcı fönler (Brezilya fönü gibi) saçların kalitesini bozarak saçlarda incelmeye ve dökülmeye neden olabilir. Bunun yanı sıra saçları çok sıkı örgü yapmak, sıkıca toplamak da saç kaybına neden olabilir.
Kadınlarda saç dökülmeleri erkeklere oranla çok daha karmaşık ve farklı nedenlerle görülebilir. Stresli ortamlarda vakit geçirmek, duygu durum bozukluğu yaşamak, kaygı sorunu ile sıkışmış hissetmek saçların dökülmesine neden olabilir. A vitamini fazlalığı, yeme bozuklukları, çinko ve esansiyel amino asit eksikliği, bağırsak ve sindirim sorunları ve sık şekilde genel anestezi almak da kadınlarda saç dökülmesi sorumlularındandır.
Kadınlarda genetik saç dökülmesinden sonra en sık görülen saç dökülmesi telogen effluviımdur. Bu durumda saç derisindeki saçların %10’u telojen fazındayken çok daha fazla oranda saç folikülü (%30-50 kadar saç ) telojen faza girer ve dökülmeye başlar. Günlük saç kayıp miktarı 150 ile 700 aralığında olabilir. Çoğunlukla genetik dökülme ile karıştırabilir. Hamilelikte kadınlar saçları konusunda şanslı bir döneme girerler. Çoğu kadının saçları gürleşir ve sağlıklı hale gelir. Ancak doğumdan 3 ay sonra çoğu kadında telojen effluviuma bağlı saçlarda dökülme görülebilir. Kadınlarda genellikle 30-60 yaşları arasında görülen telogen effluviım aniden ve belli bir sebep olmadan günde 150-700 tel saç dökülmesine neden olabilir ve kendiliğinden 6 ay içerisinde kaybolabilir. Kellik oluşturmasa da şakaklardaki saçlarda incelmeye neden olur.
Kadınlarda kemoterapi ilaçları “anajen effluvium” denilen çok daha yaygın ve şiddetli bir dökülmeye neden olabilir. İlaç kullanımı ile birlikte saçlar birkaç günle birkaç hafta içinde dökülmeye başlar ve kadın saçlarının yaklaşık %80 ile %90 ‘ını kaybedebilir. Ancak kemoterapi ilaçlarının kullanımının sonlanmasıyla birlikte saçlar eski haline geri döner.“Anajen effluvium”a radyasyona maruz kalmak, arsenik ve talyum zehirlenmeleri, iç salgı bezlerine bağlı metabolik çöküşler de neden olabilir. Radyasyon dışında tüm nedenlere bağlı saç dökülmelerinde saçlar mutlaka geri gelir.
Kalıtsal, iz bırakmayan ve otoimmun bir hastalık olan alopesi areata, kadınlarda saç dökülmesinden sorumlu önemli hastalıklardan biridir. Bu hastalıkta saçlar bölge bölge dökülür. Sadece saçlarda değil, vücutta kıl bulunan her bölgede görülebilir. Çoğunlukla saçlar 6ay ile 1 yıl arasında tekrar çıkmaya başlar.
Kadınlarda deride oluşan yaralanma ve enflamasyona bağlı olarak da saçlar dökülebilir. Yaralanma ve enflamasyon ile birlikte saç foliküllerinde hasar görülebilir ve buna bağlı olarak da skatrisyel alopesi adında kendi içinde 2’ye ayrılan bir saç kaybı yaşanabilir. İlki bağışıklık sisteminin saç köklerine yaptığı saldırı sonucunda gelişen otoimmun hastalıklara bağlı gelişir. Kütanöz lupus eritamatosus, liken planoplaris, frontal fibrozan alopesi, folikülitis decalvans, keloid akne, nekrotizan akne saçların dökülmesine neden olabilir ancak saçlar yeniden çıkabilir. İkincisi ise fiziksel ya da kimyasal travmalara maruz kalma ile gerçekleşir. Kimyasal madde yaralanmaları, yanıklar, böcek ısırması, radyasyon, bazı mantar enfeksiyonları, saçların uzun süre elle koparılması, enflamatuar dermatolojik hastalıklar (sedef, pitriasis, morfea, skleroderma, sarkoidoz gibi) kadınlarda saç dökülmesine neden olabilir. Saçların elle uzun süre koparılması obsesiv-kompulsiv psikolojik bir rahatsızlık sonucu olup, geri dönüşü olmayan saç kayıplarına neden olur.
Kadınlarda saç dökülmesi hafife alınmamalı, mutlaka uzman bir hekime danışılarak kontrol altına alınmalıdır.
Menopoz döneminde kadınlar saç dökülmesi yaşanabilir ya da seyrelmiş saçları gürleşebilir. Bunun en büyük nedeni menopoz sırasında hormon seviyelerinin değişmesidir. Östrojen ve progesteron seviyelerinin düşmesi ile birlikte erkeklik hormonu ve etkileri artar. Aynı şekilde yaşlanmanın getirdiği etkilerle de saç dökülmesi artabilir.
Menopoz döneminde saç folikülleri yeterince beslenemediği için saçlar incelmeye de başlar. Büyümesi zorlaşan saçlar özellikle başın tepesinde dökülmeye başlar. Menopoz belirtileri için hormon tedavisine başlandığında saçın durumunda iyileşme görülür.
Daha önce açıkladığımız gibi kadınlarda 3 tip dökülme şekli olabilir:
Tip 1 hafif dökülme: Bu aşama erken dönem dökülmesi olup iyi bir tarama ile kişi bu sorunu kamufle edebilir. Ön saç çizgisine sıkıntı olmadığı gibi cerrahi bir müdahaleye de gerek yoktur.
Tip 2 orta derece dökülme: Bu süreç saçların orta kısmında önemli ölçüde açılma ve saç hacminde azalma olarak kendini gösterir. Ön saç çizgisi korunsa da ense ve yan taraftaki saçlar için saç ekimi düşünülebilir.
Tip 3 ileri derece dökülme: Saçlardaki incelme yoğun olarak hissedilir ve tepe kısmı ile ön saç çizgisi saç kaybından oldukça etkilenmiştir. Hangi tipte olursa olsun saçlı kafa derisinin üst ve yan kısımlarında sağlıklı saç kökleri ve yapısı mevcutsa, bu kadınlara saç ekimi yapılabilir.
Kadınlarda Saç Dökülmesi Testleri
Kadınlarda saç dökülmesinin nedenlerini anlayabilmek için fiziki muayenenin yanı sıra tıbbi ve aile geçmişi öğrenilir. Saçın dökülme sıklığı, varsa kullanılan ilaçlar, uygulanmakta olan diyet ya da beslenme tarzı, alerjik reaksiyonlar gibi pek çok konu da mutlaka öğrenilir. Bunların yanı sıra kadınlarda saç dökülmesinin sebeplerini öğrenmek için baz testler yapılabilir.
Kan testi: Saç dökülmesiyle ilgili tıbbi durumların ortaya çıkmasına yardımcı olması için kan testi yapılır. Tam kan sayımı testi ile (CBC), demir seviyesi, B vitamini, çinko, biotin, değerleri öğrenilir. B teste tiroit fonksiyon testleri de eklenmelidir.
Çekme testi: Kadınlar saç dökülmesinin aşamasını belirlemek için çekme testi kullanılabilir. Saç hafifçe çekilerek ne kadar saç geldiğine bakılır. Ele gelen saçın yoğunluğu fazla ise saçlar mikroskop altında incelenir.
Kafa derisi biyopsisi: Saç dökülmesine yol açan enfeksiyonun nedenini öğrenmek için saç derisindeki saç köklerinden örnek alınarak biyopsi yapılır
Kadınlarda saç dökülmeleri pek çok farklı tedavi yöntemi ile tedavi edilebilir. İlaç tedavisi, mezoterapi, PRP ve saç nakli saç dökülme nedeni ya da seyrine göre uygulanabilir.
Kadınlarda çevresel faktörler ile dökülen, incelen, yıpranan ve uzamayan saçlar için mezoterapi tedavisi tercih edilebilir. Mezoterapi tedavisi mevcut saç köklerini güçlendirebilir ancak dökülen saçların yeniden çıkmasını sağlamaz. Saç mezoterapisi kişiye özel hazırlanan içeriklerin saçlı derinin orta tabakasına enjekte edilmesi ile uygulanır. Böylece ağız ya da damardan alınan ilaçlardan daha etkili ve hızlı sonuçlar elde edilir. Mezoterapi uygulaması öncesinde bir hazırlık ya da hastanede yatmayı gerektirmediği, herhangi bir yan etkisi olmadığı için avantajlıdır. Hastaya uygulanacak mezoterapi tedavisi kişiye ve duruma göre farklı miktarda seanslarda düzenlenir. Kişi mezoterapi tedavisi sonrası normal günlük yaşamına hemen dönebilir.
Kadınlarda görülen erkek tipi ve androjen hormuna bağlı saç dökülmeleri ile seyrelen, cansızlaşan saçlar için PRP tedavisi uygulanabilir. Saçlar için uygulanan PRP tedavisi kişinin kendi kanının alınarak santrifüj edilmesi ve sonra tekrar mikro iğneler ile enjekte edilmesi prensibine bağlıdır. Kanda bulunan akyuvar, trombosit ve trombositlerin ihtiva ettiği büyüme faktörleri seyrelmiş ya da saçsız bölgeyi yeniden canlandırıp, bölgede hücre yenilenmesini sağlar. Yaklaşık 30 dakika süren PRP işlemi sonrasında herhangi bir iz ve yan etki olmaz. PRP uygulaması kişiye ve duruma göre 4-6 haftalık seans aralıklarıyla uygulanmalıdır. PRP hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Minoxidil: Kadınlarda saç dökülmesine karşı bazı tropikal ilaçlar da kullanılmaktadır. FDA tarafından onaylanmış, tek androjen bağımsız tedavi yöntemi Minoxidil saç dökülmesini yavaşlatıp durdurmaya yönelik etki gösterir.
Saç Ekimi: Kadınlarda saç ekimi özellikle paternli veya bölgesel saç dökülmesi yaşayan kişilerde çok etkilidir. Saç dökülmesinde en etkili yöntem olan saç ekimi dökülmeye dirençli saç köklerinin donör bölgeden (ense kısmından) alınarak ihtiyaç duyulan alanlara ekilmesi işlemine dayanır. Kadınlara uygulanan saç ekimi işleminde saçların tamamının kazınması gerekmemektedir. Eğer donör alanı ekim için yeterli ise başarı oranı çoğunlukla yüksektir.